Kaos ve düzen insanlığın varlığından beri uğraştığı en büyük meselelerden biri değil mi ?
Hatta biliyor musunuz, yunan felsefesinde Kaos yaratılışın şafağında çıkan ilk varlıktır.
Kaos ve yaratılışı düşününce bu iki kelime çok zıt görünüyor olabilir ama Romalı bir şair olan Ovaid, kaosu bir yunan tanrısından çok düzenli evrenin ürettiği karmaşa olarak görür ve bu görüyle de gerçekten bizleri bir çıkmazın içine sokar.
Kaos yaratıcı bir kaynaktır ve kaos olarak görünen her şey düzeni oluşturur.
Yani hayatınızda oluşan her yeni başlangıç, bir kaos olup başlamadan önce çok korkutucudur ama sonunda yeni düzeninizi filizlendirir.
Nasıl yani, işler karışıyor değil mi?
Enerji dönüşür ve bir şey oluşur. Böylece kendi düzeninizde farklı bir alan açmış olursunuz.
Örneğin günlük hayatınıza dair sorduğunuz sorular kaosa sebep olur.
Şöyle düşünün,
“Daha iyi bir ben için bugün ne yapmalıyım”
“Gerçekten yaşadığım hayattan mutlu muyum?” gibi soruları sorduğunuz an kendiniz için ilk kaosunuzu yaratmış olursunuz.
Hayat, verdiğiniz cevaplara karşı attığınız ilk adımda size sonsuz olasılıkta seçenekler sunar ve kaos böylece sizin için çalışmaya başlar.
Hayat benim için çok sıkıcı ve hayatımda bir değişikliğe ihtiyacım var diyorsanız, hayatınıza yeni soruları çağırmalısınız.
Hatta bazıları bunu şöyle açıklar, “Her kaosta evren, bütün düzensizliklerde gizli bir düzen, bütün değişkenlerde sabit bir yasa vardır.”
Ama en güzelini Nietzsche söyler,
“Dans eden bir yıldız doğurabilmek için insanın içinde hâlâ kaos olmalıdır.”
Kendi hayatınız içinde düzeni ve kaosu dengelemelisiniz ki kendi varlığınızın sorumluluğunu alacak bir benliği hatırlanabilir hale getiresiniz.
